Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite

Doğu Mah, 23 Nisan Cd. No:61/7 Kat:3, 34890 Pendik

0530 841 53 13

info@psikologsenaekici.com

Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite

Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite

Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite

Kimi çocuklar vardır yaşıtları arasında hemen fark edilir, zor mizaçlı çocuklardır. Bu çocuklar sık sık eşyalarını bir yerlerde kaybeder unuturlar, yönergeleri başından sonuna kadar takip etmekte oldukça zorlanırlar, ismi defalarca söylendiği halde bakmazlar. Bu belirtilerin nedeni Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?

DEHB, dikkat eksikliği, dürtü kontrolü zorluğu ve hiperaktivite gibi belirgin özelliklere sahip nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu bozukluk, çoğunlukla çocukluk döneminde başlar, ancak yetişkinlikte de devam edebilir. DEHB, bir kişinin günlük yaşamını etkileyebilir ve öğrenme, iş ve sosyal ilişkiler gibi alanlarda sorunlara yol açabilir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar, psikoterapi, eğitim ve yaşam tarzı değişiklikleri bulunabilir. DEHB, multidisipliner bir yaklaşım gerektiren ve kişiselleştirilmiş tedavi planları gerektiren bir durumdur.

DEHB'nin Belirtileri Nelerdir?

Dikkat Eksikliği Belirtileri:

Dikkatini Toplayamama: Kişi, görevlerine odaklanmakta zorlanır ve sık sık dikkati hızla dağılabilir.

İşlerini Bitirememe: Görevleri tamamlamakta güçlük yaşar, projeleri veya işleri bitirme konusunda sorunlar yaşar.

Düzensizlik: Eşyalarını kaybetme, düzensizlik, işleri unutma gibi durumlar sıkça görülebilir.

Detayları Gözden Kaçırma: İnce detayları atlamak veya önemsememek gibi bir eğilim gösterebilir.

Organize Olamama: Görevleri veya zamanı iyi yönetememe, örgütleme becerilerinin zayıf olması.

Hiperaktivite Belirtileri:

Sürekli Hareket Halinde Olma: Kişi, sürekli olarak yerinde duramaz, oturduğu yerde sık sık kıpır kıpır hareketler yapabilir.

Sessiz Olamama: Sessiz olma veya beklemeyi zor bulma, dürtüsellik belirtilerinin bir parçasıdır.

Kendini İfade Etme: Fiziksel olarak hareket etme veya düşünmeden konuşma gibi kendini ifade etme eğilimleri.

Dışarıda Oynamak: Çocuklarda, sınıf veya toplantı sırasında dışarıda oynamak gibi davranışlar görülebilir.

 

Dürtü Kontrolü Zorluğu Belirtileri:

Aniden Davranış Değiştirme: Aniden ve düşünmeden davranış değiştirebilme, sık sık başkalarının konuşmasını veya sırasını kesme.

Sabırsızlık: Sabırsız olma, beklemeyi veya sırayla konuşmayı zor bulma.

 

DEHB'nin Tedavisi Nedir?

1. İlaç Tedavisi:

DEHB tedavisinin bir parçası olarak doktorlar tarafından sıkça reçete edilen ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar, DEHB semptomlarını kontrol altına alabilirler. İlaç tedavisi şunları içerebilir:

Non-Stimulan İlaçlar: Örneğin, atomoksetin gibi ilaçlar. Bazı kişiler için stimülan ilaçlar uygun değilse veya yan etkileri varsa non-stimulan ilaçlar kullanılabilir.

İlaç tedavisi herkes için uygun olmayabilir ve doktorun reçetelemesi gereklidir. İlaç tedavisi sadece semptomları yönetmeye yardımcı olur, ancak DEHB'yi tamamen iyileştirmez.

 

2. Psikoterapi (Konuşma Terapisi):

DEHB'li bireyler için terapi, semptomları anlamalarına, dürtü kontrolünü geliştirmelerine ve işlevselliği artırmalarına yardımcı olabilir. Bilişsel davranış terapisi (BDT) ve davranış terapisi en sık kullanılan terapi türleridir.

 

3. Eğitim ve Davranış Terapileri:

DEHB'li çocuklar ve yetişkinler için eğitim ve davranış terapileri, işlevselliği artırmak ve belirtileri yönetmek için önemli olabilir. Bu terapiler, öğrenme güçlükleri olan bireyler için özel olarak uyarlanabilir.

 

4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri:

Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet, DEHB semptomlarını yönetmeye yardımcı olabilir. Özellikle omega-3 yağ asitleri içeren yiyeceklerin tüketimi önerilir.

Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, enerjiyi yönetmeye, stresi azaltmaya ve odaklanmayı artırmaya yardımcı olabilir.

Uyku Düzeni: Yeterli ve düzenli uyku alışkanlıkları, DEHB semptomlarını hafifletebilir.

 

5. Aile Destek ve Eğitimi:

DEHB'li bireylerin aileleri için eğitim ve destek hizmetleri vardır. Aileler, DEHB'yi daha iyi anlamalarına ve çocuklarını desteklemelerine yardımcı olabilir.

 

DEHB İnsanlarda Görülme Oranı Nedir?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), dünya genelinde oldukça yaygın bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB'nin görülme sıklığı, coğrafi bölgeye, yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak kabul edilen birkaç istatistik verisi vardır:

Çocuklar: DEHB, çocukluk döneminde daha yaygın olarak görülür. Genellikle çocuklarda 7 ila 12 yaşları arasında tanı konur. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) verilerine göre, ABD'deki 6 ila 12 yaş arası çocukların yaklaşık %5 ila %10'u DEHB tanısı almıştır. Ancak bu oran ülkeden ülkeye değişebilir.

Yetişkinler: DEHB, yetişkinlerde de görülebilir, ancak çocuklara kıyasla daha az tanı alır. Yetişkinlerde DEHB sıklığı, çocuklarda olduğu kadar net değildir, çünkü bazı yetişkinler bu bozukluğu taşıdıklarının farkında değildir veya teşhis edilmemiştir. Ancak bazı tahminlere göre, yetişkinlerin %2 ila %5'i DEHB semptomları yaşar.

DEHB'nin belirtileri yaşam boyu devam edebilir, ancak semptomlar yaşla birlikte değişebilir ve bazı kişiler için daha belirgin hale gelebilirken diğerlerinde hafifleyebilir. DEHB tanısı konulan birçok kişi, uygun tedavi ve destekle başarılı bir şekilde işlevsel bir yaşam sürdürebilir. Önemli olan, DEHB semptomlarının bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmesi ve gerektiğinde tedavi planının oluşturulmasıdır.

 

DEHB Genetik midir? Nesilden Nesile Aktarılır mı?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) genetik faktörlerle ilişkilendirilmiştir. Yapılan araştırmalar, aile geçmişi ile DEHB riski arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. DEHB'li bir kişinin ailesinde DEHB öyküsü bulunma olasılığı, genel popülasyona göre daha yüksektir.

Ancak, DEHB'nin tam olarak neyin neden olduğunu anlamak karmaşık bir konudur. Genetik faktörlerin yanı sıra çevresel, nörolojik ve psikososyal faktörlerin de DEHB gelişimine etki ettiği düşünülmektedir. Ayrıca, DEHB'nin tam olarak hangi genetik faktörlerle ilişkili olduğu henüz net olarak belirlenmemiştir.

Genetik faktörlerin yanı sıra, prematürite, anne sigara içimi veya alkol kullanımı gibi gebelik sırasında veya doğum anında maruz kalınan çevresel faktörlerin de DEHB riskini artırabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca, erken çocukluk döneminde travmatik deneyimler veya aşırı stres de DEHB semptomlarının ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.

Özetle, DEHB'nin gelişiminde genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır, ancak tek başına bir genetik yatkınlık DEHB'nin ortaya çıkmasına neden olmaz. Çevresel faktörler, genetik yatkınlığı tetikleyebilir veya etkileyebilir. DEHB'nin karmaşık bir etiyolojisi (nedeni) vardır ve bu konudaki araştırmalar devam etmektedir.